Türkiye Varlık Fonu'nuyla ortaya çıkabilecek yetki mükerrerlikleri

Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması İle  Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6741 sayılı Kanun 26/8/2016 tarihinde yürürlüğe girdi. Kanunla yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek amacıyla Türkiye Varlık Fonunu (TVF) kuruldu. 

Fonun saydamlığı ve yönetişimi üzerine daha önce bir yazı yazdım. Bu defada Fonun ve diğer kamu kurumlarının görev ve sorumlulukları arasındaki olası mükerrerliğe değineceğim.
 
2003 yılında Devlet Planlama Teşkilatı bünyesinde, 58. Hükümet'in Acil Eylem Planı çerçevesinde Devlette Genel Kurumsal Yapının Gözden Geçirilmesi çalışması  (KYR-18) yapmıştık. Çalışmanın amacı, kamu kurumları arasında yetki ve görev mükerrerliklerinin araştırılarak, belirli işlevleri hangi kurumların yerine getirmesi gerektiği konusunun açıklığa kavuşturulmasıydı. Çalışmanın bulgularından bir tanesi de yeni kurumlar kurulurken, önceki mevzuatta yer alan görev ve yetkilerde değişiklik yapılmaması nedeniyle uygulamada mükerrerlik çıkabildiği yönündeydi. Ayrıca, işlevsiz kurumlar bütçeye gereksiz bir yük getiriyordu.
Bu yazıda, KYR-18 çalışmasında yürütülen mantık çerçevesinde, TVF'nun ihdasından sonra ortaya çıkan  kamu kurumları arasındaki görev ve sorumluluk mükerrerliklerine dikkat çekeceğim.

TVF'nun varlıkları
Daha önce Milli Piyango ve lisans haklarıyla, Türkiye Jokey Birliği ve bahis hakları TVF'na devredildi.
5/2/2015 günü yayımlanan iki adet BKK ile de Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, BİST A.Ş., TÜRKSAT A.Ş.'nin Hazine'ye ait hisselerinin tamamı, Türk Telekom'daki %6,68 oranındaki Hazine hissesi ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Fona devredildi. Ayrıca, mülkiyeti Hazineye ait 26'sı Antalya'da toplam 46 adet arsa da fona tahsis edildi.
Bunların yanı sıra Savunma Sanayi Destekleme Fonuna ait 3 Milyar TL 3 aylığına Fona aktarıldı.

Yetki ve Görev Mükerrerliği
1. İktisadi devlet teşekkülleri ile bunlara ait kurum ve payların yanı sıra, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının özelleştirilmesi yetkisi Özelleştirme İdaresi Başkanlığındadır (ÖİB). Kamuya ait kaynakların ekonomiye kazandırılması bundan sonra TVF tarafından gerçekleştirilecekse, ÖİB'nin kapatılması daha uygun olacaktır. Yetkililer azalan özelleştirme portföyü nedeniyle, ÖİB'nın kapatılmasını daha önceden de gündeme getirmişti.   
2.  Kamu iktisadi teşebbüsleri ile ilgili olarak hazine pay sahipliğinin gerektirdiği her türlü işlemi yapmak, Hazine Müsteşarlığı  Kamu Sermayeli Kuruluş ve İşletmeler Genel Müdürlüğü'nün görevidir. Bundan sonra, KİT'ler'in mülkiyeti, TVF'una devredilecekse bu Genel Müdürlüğün akıbeti yeniden  ele alınmalıdır.
3. "Devlet giderlerinin gerektirdiği nakdi sağlamak" ve  "Devlete kıymetli maden ve değerleri muhafaza etmek, yönetmek ve nemalandırmak" Hazine Müsteşarlığı Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'nün (KAF) görevleri arasında sayılmaktadır. Atilla Yeşilada'nın ifadesiyle "Varlık Fonu’dan biriken dev mali değer teminat olarak kullanılarak (seküritizasyon, VIDIMIK’laştırma) tahvil veya sukuk ihraç edilecek, böylece mega-projelerin dış kaynak ihtiyacı karşılanacaktır." Bu durumda, TVF ve Genel Müdürlük arasındaki yetki ve görev dağılımı gözden geçirilmeli ve ikincisinin görevleri sınırlandırılmalıdır.
4. Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, kiralanması, trampası yetkisi Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün yetkisindedir.  Bundan sonra, mülkiyeti Hazine'ye ait taşınmazlar TVF tarafından değerlendirilecekse Milli Emlak'in yetki ve sorumlulukları yeniden değerlendirilmelidir. BKK ekinde, Fona devredilen araziler bulundukları illere göre alfabetik olarak sıralanmakta ve listenin sonunda Muğla yer almaktadır. İl plakalarına göre Muğla'dan (48) sonra 33 ilimiz daha bulunmaktadır. Bu durumda, taşınmaz listesinin devamı gelecekse Milli Emlak'ın durumu daha kritik hale gelmektedir. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder